Memedeki tümörün; büyük olduğu, evresinin yüksek olduğu, bölgesel olarak ilerlediği ve tümörün cins olarak daha riskli olduğu şartlarda ameliyat öncesi kemoterapiyi tercih ediyoruz.
Burada amacımız; bazen tümörü küçülterek daha sonra meme koruyucu bir cerrahi yapabilmek, bazen koltuk altında var olan tümörü ilaçlarla temizleyerek hastayı koltuk altı ameliyatından kurtararak ilerde gelişebilecek kol şişmesinden koruyabilmek; bazen de kötü bir tümörde daha etkili olan kemoterapi ve akıllı tedavileri bir an evvel başlayıp en etkili ilacı seçerek hastanın tedavisini hızlandırmak olmaktadır.
Burada genel prensibimiz; ameliyat sonrasında kemoterapi alacağından emin olduğumuz hastalarda bu tedaviyi mümkün mertebe önceden verebilmektir.
Özellikle “üçlü negatif” dediğimiz ve de akıllı tedavinin çok etkin olduğu “HER2 pozitif” tümör cinsine sahip olan hastalarda tedaviye genellikle önce kemoterapi ile başlamayı tercih ediyoruz. Koltuk altındaki lenf bezlerinde tümör tutulumu olan olgularda yine mutlaka tedaviye neoadjuvan kemoterapi ile başlıyoruz.
Ayrıca Meme koruyucu cerrahi isteyen ancak, memedeki tümör büyüklüğünün bu yönteme izin vermediği ve de uygulanacak kemoterapiye iyi yanıt vereceğini düşündüğümüz tümör tiplerinde ameliyat öncesi dönemde kemoterapi yapıyoruz.
Meme kanserli hastada neoadjuvan tedavi gereği, her hastanın kendisi ve tümörünün şartlarına göre; hastanın cerrahı ve onkoloğunun görüşü ve tümör konseyinin önerisine göre karar verilmelidir.